2 Aralık 2014 Salı

RAHAT İNGİLİZCE ÖĞRENME

Merhaba arkadaşlar bugünkü inceleyceğimiz ürün bir ingilizce dil öğrenme seti.

Hepimiz okulda ingilizce dersleri görmüşüzdür; kimimize çok sıkıcı gelmiştir hiç bişey anlayamamış o dersten nefret etmişizdir, kimimizde aman bu dersi geçeyimde öğrenip öğrenmemem önemli değil diye zorlayarak kelimeleri ezberlemeye çalışmış ve kimimize görede çok eğlenceli gelmiş inanılmaz notlar almışız inanılmaz derecede ingilizce konuşmayı öğrenmiş gramer kurallarını çok iyi bilen biri olmuşuzdur.

Şu dil bilmek ne kadar güzel ama bilmemekte bir o kadar kötüdür değilmi.

Düşünsenize belkide hepimiz bu konuda kötü bir deneyim yaşamışızdır. Bir yabancı geliyor siz bir parkta otururken veya gezinirken bir yerde size bir yerin adresini soruyor o an insan o kişinin dilini bilmediği için donup kalıyor, ve tabiri caizse tarzanca konuşmaya başlıyor işaretlerle öğrenmiş sadece bir go go goo demeyi adama el işaretleriyle tarif etmeye çalışıyor belkide hiç anlamamış adamın ne demek istediğini öyle bakıyor ve diyorki ben ingilizce bilmiyorum.

Tabii karşıdaki yabancı adam anlıyor sizin dilli bilmediğinizi hafiften yüzünüze bakıp gülümseyip gidiyor.

O an insan öyle kötü oluyorki ne yapacağını şaşırıyor.

Neyse bir örnek vereyim dedim sizi fazla sıkmadan konumuza geri dönelim.

İngilizceyi okulda kendisine zor geldiğinden öğrenemeyip benim bu işe hiç kafam basmaz diye düşünen ve bu yüzden pes eden arkadaşlar da çoktur.

Peki ben size bir soru soracağım.

İnsanoğlu bebekken anadilini nasıl öğreniyor dersiniz?
Rahat İngilizce 

Yani doğuyor hiç bir dil konuşmasını bilmezken o bebeğe siz kitaplarlamı derslerlemi ana dilini öğretiyorsunuz?

Tabiiki hayır peki nasıl öğreniyor dersiniz konuşmayı?

İşte bu sorunun cevabu tabiiki çevresindeki sesleri algılayarak dinleyerek ve bilinçaltına yerleştiğinden bu sesler ve konuşmalar zamanla çocuk yavaş yavaş konuşma eğiliminde bulunuyor.

Çeşitli kelimeler söyelemeye başlıyor anne, baba, dede vs. gibi sonra birde bakmışsınızki çocuk konuşmaya başlamış ve çevresindeki duyduğu seslerin anlamlarını öğrenmiş sizinle konuşuyor.

İşte Rahat İngilizce Eğitim setinde bu mantıkla ingilizce öğretilmeye çalışılmış.

Şöyleki Rahat İngilizce Eğitim setinde küçük hikayeler şeklinde mp3 formatında hazırlanmış dersler bulunmakta.

Bu derslerde size Rahat İngilizce öğrenmeniz için yolda gittiğiniz yerde, otobüste, metrobüste yemek yerken, gezinirken vs. bu hikayeleri dinliyorsunuz.

Sonra size bu hikayeyle ilgili sorular soruluyor ve bir süre bekledikten sonra diğer soruya geçiyor (Sizin cevap vermeniz için).

Şimdi sizin peki iyide kelimeleri bilmeden nasıl soruları anlayacağız nasıl cevap vereceğiz dediğinizi duyar gibiyim.

Rahat İngilizce Öğrenme Setinde kelimeleri size küçük cümlelerle önce ingilizcesi sonra türkçesi olarak söyleniyor ve bu şekilde daha akılda kalıcı olması sağlanıyor.

Yani bu sistemi size şöyle bir örnekle daha açıklamaya çalışacağım.

Arabanızla bir yere gitmek için evden veya işten çıktınız. Ve radyoyu açtınız radyoda sevdiğiniz yada sevmediğiniz bir şarkı çıktı.

Veya bu bir reklamın jenerik müziğide olabilir, hepinizin muhakkak başına gelmiştir bu; şarkı çalıyor ve siz gideceğiniz yere varıncaya kadar dinlediniz.

Arabadan indiniz sonra istem dışı olarak şarkıyı veya melodiyi mırıldanıyorsunuz.

Bunu isteyerek yapmadınız çünkü bilinçaltınıza yerleşti kendiliğinden dudaklarınızdan çıkıveriyor.

İşte Rahat İngilizce Eğitim setide bu mantıkla size ingilizce öğretmeyi planlamış ve bence başarılı bir çalışmada olmuş diye düşünüyorum.

Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgiy Rahat İngilizce Eğitim Setinde bulabilirsiniz.

İncelerseniz kendi sitesinde dahada ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Hepinize Rahat İngilizce Öğrenmeniz dileklerimle iyi çalışmalar.

Rahat İngilizce Eğitim Seti

27 Kasım 2014 Perşembe

Fotoğraf Hileleri ve Geçmişten Günümüze Fotoğraf Sanatı

Evet arkadaşlar bugünkü konumuz başlıktanda anlaşılacağı üzere fotoğraf sanatının incelikleri olacak.

Fotoğraflar insanoğlunun hayatında vazgeçilmez bir unsurdur.

Fotoğraf bazen bir kır gezisinde ormanda, bazen tatilde gezide, bazen bir doğum günümüzde, bazen en mutlu düğün veya nişanınızda ve bazende bir bayramda akrabalarınızla beraberken anınızı ölümsüzleştirmek için bir araçtan ziyade ihtiyaç olmuştur.  

Fotoğraf ışığı kaydetmek anlamına gelir Fotoğraf  makinaları ise ışığı kullanarak resim çizerler.

Thomas Wedgwood ilk fotoğrafı İngiltere’de 1802 yılında derinin ve gümüş nitratlı bir kağıdın üzerine aktarmayı denedi ve başarılı oldu lakin resim sabitlenmiyordu.

Niepce adındaki bir bilim adamı 1827’de ilk kez fotoğrafı duyarlı bir levhaya sabitlemeyi başardı.

Ama bir fotoğraf çekmek çok zahmetli bir işti örneğin bir manzara resmi çekmek için Duyarlı Tabakaya 8 saat poz verilmesi gerekiyordu.


Niepce boş durmuyor fotoğraf üzerinde üzerinde yeni araştırmalar yapıyordu.


Dünya’nın ilk kalıcı fotoğraf görüntüsü Niepce tarafından 1826 yılında kendi evinin penceresinden çekilen çatısının resmidir.  


Kısaca fotoğrafın tarihi böyle. Tarihten günümüze her geçen gün gelişerek süregelen fotoğraf sanatı öyle bir seviyeye ulaştıki artık yapabileceklerimiz yalnız hayal gücümüzle sınırlıdır.

Bunun yanısıra fotoğraflar üzerinde bazı programlar yardımı ile inanılmaz efektler ve düzenlemeler yapabiliyoruz.

Eğer fotoğraf merakınız varsa artık fotoğraf sanatını sizde icra edebilirsiniz.

Aslında günümüzde artık öyle makinalar ve bilgisayar programları çıktıki sadece makinayla resim çekerken bile istediğimiz efektleri verebiliyoruz.

Yaratıcılığınızı geliştirmeniz fotoğraf sanatını öğrenmenin ilk adımıdır.

Yaratıcılığı geliştirmenin yolları ise;

1-) Öncelikle kendinize bir HDR makina edinin çünkü bu makinayla aşağıda gördüğünüz inanılmaz kareleri çekebiliyorsunuz ve makinanızı arkadaşınız gibi yanınızdan ayırmayın. Hoşunuza giden tüm objeleri resimleyin hiçbir karesini kaçırmayın.

2-) Fotoğraf ile ilgili web sitelerini blogları sürekli inceleyin takip edin

3-) Ve aşağıdaki resimleri çekebilmeniz için bir fotoğraf eğitim seti edinin bununla ilgili size önereceğim, FOTOĞRAF HİLELERİ isimli dijital eğitim seti olacak sette hem yazılı hemde videolu ayrıntılı fotoğraf çekimleri, fotoğraf hileleri, Photosopla ilgili eğitimler yer almakta. Çok faydalı ve anlaşılır bir şekilde hazırlanmış bir eğitim setidir.


 Çekilmesi zor gibi sandığınız bu karelerin aslında çok basit olduğunu bu eğitim setinde anlatılan püf noktalarıyla anlayacaksınız.


Örneğin bu fotoğraf karesi amatör bir kamerayla çekilerek çok basit bir proğramla birliştirilip bu halini almıştır.


Yukarıdaki fotoğraf ise görüntüyü dondurmadan yüksek hızda çekim  tekniğiyle yapılmış başka bir alet kullanılmamıştır.

Bugünlükte bu kadar arkadaşlar araştırmam devam ediyor diğer konumuzda görüşünceye kadar hoşçakalın. 


                                                                                                                                                                   




24 Kasım 2014 Pazartesi

OYUNCAKLARIN TARİHÇESİ

Merhaba arkadaşlar bugünkü makalem hepimizin çocukken ilgisini çeken onunla oyunlar oynamak istenen kimi zaman bazılarımızın çok isteyipte erişemediği hep gıptayla baktığı, kimilerininde oynamaktan sıkıldığı bıktığı, kimilerinin erişemeyince tahtadan, taştan, çamurdan, kaşıktan, sandalyeden ona benzeterek oynamaya çalıştığı oyuncakların çocukların dünyasındaki yeri ve tarihçesi olacak.

  Oyuncak denen nesne insanoğlunun daha erişkin yaşlara gelmeden çevresindeki gördüğü nesnelere özenerek onları kullanma isteğini ve merakını gidermek için birşeyleri o nesnelere benzeterek onlarla kendince güzel vakit geçirmek istemesinden dolayı ortaya çıkmıştır.

  Gelelim oyunğın tarihçesine milattan önce 2600 yıılarında yapılan kazılarda sümerler zamanından kalma hayvana ve insanlara benzeyen küçük nesnecikler bulunmuştur. Milattan önce 2500 yıllarından kalma Hindistan bölgesinde ise tekerlekli oyuncak hayvan figürlerine rastlanmıştır. Aynı zamanda Milattan Önce 500 yıllarından kalan yoyoları anlatan tahtalardan ve terakkottan yapılmış oyuncak figürler bulunmuştur. Ayrıca modern çağda bile ilgi duyulan uçurtmalar Milattan önce 1000 yıllarında Çinde rastlanmıştır.

  Bunların haricinde Mısır'da misket ve topaç oyuncak olarak biliniyordu. Ayrıca o yıllara ait oyuncak bebekler Firavun’ların mezarlarında çıkmıştır. Yine eski çağlara ait kolları ve bacakları hareket edebilen kilden fırınlanarak yapılmış oyuncak bebeklerde üretildiği bilinmektedir. Tahtadan yapılan oyuncak bebekler ise Milattan Önce 1700 yıllarında Almanya’da üretilerek çocukların hayal dünyalarına sunulmuştur. Büyük Osmanlı devletinde ise hayvan bağırsaklarından Eyüp’te balonlar yapılmış, tef, topraktan düdük ve tahtalardan topaçlar satılmıştır.

  Ve gelelim günümüze herkesin insanın çocuk olası geliyor dediğini duyar gibiyim çağımız teknolojisi ilerledikçe teknolojik gelişmeler herşeyi güzelleştirip kolaylaştırdığı gibi bu gelişmelerden oyuncaklarda nasibini almaktadır şu teknoloji denilen şey ne kadar güzel bir gelişmedir değilmi? Günümüzde uzktan kumandalı uçak, helikopterler, yarış arabaları, konuşan bebekler, ağlayan bebekler, robotlar, akülü arabalar (insanın binip süresi geliyor :))  ) peluş hayvanlar, yaratıcılığı geliştirici birçok yapboz modelleri robotlar ve daha sayamadığım ve birçoğunun ismini bilmediğim birsürü oyuncak modelleriyle oyuncak dünyası çocuklarımızın dünyası gelişmektedir.

  Bu işi kendisine gelir kaynağı edinmiş birçok firma bulunmaktadır . İşte onlardan
Size tavsiye edeceğim bir bebek ve çocuk oyuncak mağazası Avrupa’nın en büyük mağazalarından birisi Hello baby & kids İstanbul ve İzmir’dede şubeleri bulunmakta ve online alış veriş yapılmaktadır. Bugünlük te bu kadar umarım verdiğim bilgiler size faydalı olmuştur herkese sağlık dolu günler dilerim.


                                Hello baby & kids'e burdan ulaşabilirsiniz


                                 

23 Kasım 2014 Pazar

OBEZİTE VE ZAYIFLAMA YÖNTEMLERİ

  Merhaba arkadaşlar bugün sizlerle obezite, ve fazla kilolarla ilgili yaptığım bir araştırma üzerine konuşacağım. Malumunuz Türk halkı olarak yemeğe çok düşkünüz kendimde öyleyim e tabii bizim millet olarakta mutfak kültürümüz çok gelişmiştir. Damak zevkimiz hiç bir ülkede yok hal böyle olunca bu güzel yemeklere dayanamayıp yiyoruz ve sonrasındada obezite oluyoruz tabii obezitede ilerleyince beraberinde tansiyon, şeker, kalp damar, tansiyon, solunum yolu  rahatsızlığı, vs. gibi birçok hastalığıda beraberinde bedenimize sokuyor.

 Peki nedir herkesin dilinde dolanan bu OBEZİTE hastalığı?

Yapılan araştırmalara göre insan vücudunda baylarda vücut ağırlığının %15 ila %18 kadarı bayanlarda ise %20 ila %25 ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranlar baylarda %25 in bayanlarda ise %30 un üstüne çıktığı zaman OBEZİTE denilen illete yakalanmış oluyoruz. Yani hergün vücudumuza aldığımız enerji miktarının vücutta günlük harcadığımız enerji miktarından fazla olması ile beraber aradaki enerji farkının vücudumuza yağ dokusu olarak kalmasını sağlıyor buda bizim fazla kilolarımızın olması=OBEZİTE olmamız demektir. Nitekim bu olay dünya sağlık örgütü tarafından vücutta ihtiyaçtan fazla yağ birikmesi sağlığmızı olumsuz yönde etkileyecek bir etken yani OBEZİTE olarak tanımlanmıştır. Yani beslenmek acıktığımızda canımızın her istediği şeyi yiyip içmek anlamına gelmez. Ama çevremize baktığımız da bazı insanların herşeyi tıka basa yediğini fakat hiç kilo almadığınıda görüyoruz. Peki nasıl oluyor bu? bu sorunun cevabı tabiiki metabolizmamızdaki farklılıklardır.

  Öncelikle metabolizma nedir?

  Metabolizma (yıkım,özümleme) vücudumuzun yaşamsal faaliyetleri sürdürmesi için içeriye bir takım maddeler almak zorunda ve bu maddeleri enerjiye dönüştürmek zorundadır aldığımız bu maddeler anladığınız üzere vücudumuza aldığımız gıdalardır. İşte vücudumuza aldığımız maddeleri enerjiye dönüştüren sistem metabolizmamızdır. Metabolizma kaslı insanlarda daha hızlı çalışmakla beraber, vücudunda yağ oranı fazla olan insanlarda daha yavaş çalışır yavaş çalışan metabolizma vücutta kötü huylu yağ oluşmasını sağlar ve dolayısıyla kilolu bir birey olmamızı sağlamaktadır. Peki metabolizmamızı nasıl hızlandırırız?

  Bunu yapmanın yolları ilk olarak spor yapmak yukarda anlattığımız gibi spor yapan insanda kaslar gelişir buda metabolizmayı hızlandırır, ikinci olarak posalı yiyecekler yememiz gerekir bunlar elma, armut, muz, yulaf, çavdar ekmeği, esmer pirinç, mercimek, fasulye, enginar dır. bunların yanısıra sıvı tüketmemiz gerekmektedir yani sıvıdan kasıt su içmektir günlük en az 2 litre su içmemiz gerekmektedir. Peki bunlar yeterlimi tabiiki yetmez düzenli olarak spor yapmalıyız ve düzenli beslenmeliyiz.

  Birde bunların yanısıra zayıflamaya yardımcı bitkisel bazı ürünler bulunmakta ama bu ürünlerin bir çoğu aldatmaca olup insanların paralarını almak için yapılan düzenbazlıklardan ibarettir. Bu yüzden bu tür ürünleri alırken mutlaka iyi araştırın ben size bir ürün önereceğim bu ürünü biraz araştırdım.

  AKTİF YAŞAM ZAYIFLAMA ÇAYI Ürün tamamen bitkisel bir zayıflama çayı ve ayrıca ücretsiz diyetisyenlik hizmeti veriyorlar. Sizde biliyorsunuzki kilo verirken bir uzman desteğine ihtiyacımız var ezbere yapılan diyetler sağlığımızı bozmaktan başka bişey yapmaz.

Ürün içindekiler :
 Rezene, Defne Yaprağı, Anason, Kekik, Mersin yaprağı, Papatya, Ardıç tohumu, kayısı, funda yaprağı, sinameki, portakal,kekik,papatya,biberiye,sahtare,rezene,kitre

 Bu maddeler metabolizmamızı hızlandırır.
UMARIM YAPTIĞIM ARAŞTIRMA SİZE FAYDALI OLUR HEPİNİZE SAĞLIK DOLU KİLOSUZ BİR YAŞAM DİLİYORUM..



                 AKTİF YAŞAM ZAYIFLAMA ÇAYINI BURDAN İNCELEYEBİLİRSİNİZ

 

22 Kasım 2014 Cumartesi

WEB SİTE KURMA REHBERİ DİJİTAL EĞİTİM KİTABI

Merhaba arkadaşlar ilk ürünümüz adındanda anlaşılacağı üzere Web sitesi kurma rehberi dijital eğitim kitabı. Öncelikle bir web sitesi kurmak için normalde bir web tasarımcıya gideriz ve kurulacak siteye göre 1500-3000 TL. ve bazen daha fazla paralar vererek bir web sitesi sahibi oluruz. Peki bir web sitesine neden ihtiyaç duyarız? ya pazarlama yapacağımızdan, ya kendimizi tanıtacağımızdan, veya firmamızın tanıtımını yapacağımızdan, veyada başka benzer nedenlerden dolayı web sitesi kurma gereği duyarız. Peki web sitesini kurdurduk bu siteye ziyaretçi akışı olmazsa bu sitemiz bir işe yaramaz öyle değilmi? öyleyse bu ziyaretçi akışını nasıl sağlayacağız? tüm bunları düşününce insanın kafası karışıyor ama biz bu soruların cevabını bilsekte kendimiz bu siteyi kurmak istesek ne güzel olurdu değilmi? hem milyarlarca paramızı başkalarına vememiş olurduk hemde kendi sitemizi istediğimiz şekle sokar istediğimiz gibi tanıtırdık. Ben şahsen bu tür şeyleri kendim yapmayı yeğelerim. Nitekim bundan sebep bende bir araştırma içerisine girdim ve bir web sitesi kurmanın yollarını aradım. Öncelikle size bir web sitesi kurarken atacağınız adımları tek tek anlatacağım. Bir web sitesi kurmaya karar verdiğinizde ilk olarak
1-) Bir hosting yani (barındırma hizmeti) ne ihtiyacınız var bu hizmeti yıllık belli bir ücret ödeyerek alıyorsunuz. 
2-) Alan adı yani domain örn.(www.siteadınız.com)gibi 
3-) Sitenize uygun içerikler (resim,yazı,video,vs.)

Peki bunları sağladık ve sitemize yerleştirdik bittimi ?
Tabiiki hayır sırada en önemli şey olan SEO yani (arama motoru optimizasyonu) gerekiyor.

Peki nedir bu SEO?

SEO (arama motoru optimizasyonu) biliyorsunuzki dünyanın en büyük arama motoru google dir arama motorları sürekli internet üzerindeki web sitelerini taramakla meşguldür, yani tüm web site içeriklerini birbirleriyle karşılaştırma yapar bu işlem manuel olmaz tabiiki programlar tarafından yapılır. İşte bu karşılaştırmaları yaparken sitenizdeki içerikleri diğer sitelerdeki içeriklerle karşılaştırır ve eğer siz sitenize kopya bir makale, yazı vs. koymuşsanız sizi google aramalarında en sonlara atar ve bundan dolayı sitenize ziyaretçi akışı sağlayamazsınız, böylecede siteniz geride olduğundan istediğiniz verimi alamazsınız. İşte tüm bunları yapan sisteme SEO (arama motoru optimizasyonu) diyoruz. Eğer tüm bunları öğrenmek ve sitenizi kendiniz tasarlamak sitenizi güncel tutmak ve arama motorlarında en ön sayfada bulunmasını istiyorsanız. WEB SİTE KURMA REHBERİ tam size göre. Bu rehberde bir web sitesi nasıl kurulur adım adım yapmanız gerekenler anlatılmış. 
Ayrıca SEO eğitimi 
ÜCRETSİZ DOMAİN ADI
ÜCRETSİZ TEKNİK DESTEK 






WEB SİTESİ KURMA REHBERİ